28 Mayıs 2008 Çarşamba

YOL

Yolu gidenden sormak lazımdır,
Sevdayı sevenden,
Korkuyu korkaktan sormak lazımdır,
Belki de hiç istemediği halde korkandan,
Korkmadığını söylemek isteyenden.

Yol birbirine bağlar mı, yoksa birbirinden ayırır mı sevenleri, şehirleri?

Sevdiğin bir şehre gidiyorsan eğer, gittiğin şehirde sevdiklerin varsa o yol ne tatlı bir bağdır senin için. Uyanır uyanmaz gördüğün ağaçlarla konuşursun. Ben geldim dersin, ben geldim işte. Senin şehrine geldim. Seninle aynı havayı solumaya geldim. Seni göremesem de seni hissetmeye geldim. Yüzüne çarşaf çarşaf gülümsemeler yayılır. O da memnun mudur acaba dersin. Memnun mudur benimle aynı gökyüzüne bakmaktan? Havayı içine çekip adeta sarılırsın onun kokusu addettiğin şehir kokusuna. Sımsıkı nefesler alırsın. Ben geldim dersin. Onun dokunduğu eşyalar… Kıymet biçemez, aynılarını gitmeye mahkûm olduğun yerlere götürmek istersin. Dahası onu da götürmek istersin. Onunla güzelleştirmek istersin ruhsuz, gri gördüğün şehirleri. Kokusu sinsin iyice üzerime, grilikler beni boğduğu zaman sığınacağım bir yer olsun dersin. Şehrin her görüntüsünü adeta kazırsın hafızana, sonradan tekrar tekrar izleyebilmek için. Bilirsin, sen gitsen de kalbini götüremeyeceksindir artık bu şehirden. Bilirsin, gökyüzüne her bakışın oradaki yıldızların özlemiyle dolu olacaktır. Çöl dediklerini duyarsın o şehir için, Dünya’nın en sıcak yeri dediklerini. O şehrin güneşinde yanmış yüzün gülümser, oradaki cenneti göremediyseniz suç sizin diye. Sevdiğinin, gönderdiğin selamlarını aldım diyeceği günü sabırsızlıkla beklersin, o şehri hep özlersin.
Sevdiklerini geride bırakıp gözünü gurbet sabahlarına açacağın yolculuklarsa bir düğümdür insanın boğazında, ne kadar uğraşsa geçmez işte. Ne kadar zaman geçse, ağrısı dönüşe kadar geçmez.
Ya dönüşü olmayan gidişler? Hangi yürek dayanır acaba, hangi babayiğit kaldırabilir bu yükü? İnsan dönüşü olmadan gittiğinde o kadar sızlar ki içi, hissizleşiverir bir anda.
Yolcularını yolculamaya gelmese keşke analar, babalar ve sevgililer. Zaten yeterince görüşmediler mi sevdikleriyle? Annesiz, babasız ve sevgilisizleri düşünseler. Sevgilerinin zekâtını verseler, yalnızları üzmeseler…

Hiç yorum yok: