Ne olur eksikli bir insan olsan, yanlış yapmaktan bu kadar korkmasan? On yıldızlı pekiyinin yıldızı dokuza mı düşer?
Boşver koşma peşinden aşkın falan. Bulursa o seni bulsun, bulmazsa yorulmadan mantıklı bir insan olursun.
Kim bilir belki yarın doğmamış canlıları, onlara baka baka yiyebilecek kıvama gelirsin. Ruhunun kırıcılık indisini arttırır, normale yaklaşırsın.
Hayal kurar yine de tevekkül edersin. Bir bakarsın, çok yakın olan güzel günler gelip durmuş kapına. Arabaya binip güzel yarınların bir parçası olursun. Hayal ettiğinden daha mükemmel olur her şey, her şehri sevebilme kapasitesine ulaşırsın. Ya da her şehir seni sever. İyiyle kötü savaşmayı bırakıp, birbirlerini oldukları gibi kabul ederler. Her şey yeterli ve sen doyumsuzluktan uzakken, huzur gelip senin semtini mekan edinir kendine. Bereket yağmurları yağar kentine, bilmediğin güzel kokuların isimlerini öğrenirsin. Bağlanmaktan korkmayan birisini sever, sevdiğin kadar sevilirsin. Hiçbir şeyin tesadüf olmadığını bir kez daha öğrenirsin.
Tüm özlediklerine kavuşmuşsundur, tüm korkuların boşa çıkmıştır. Oyunlar kazanmak için değil eğlenmek için oynanmaya başlamıştır. Azrail'le barış imzalamış, Bir Çift Yürek'i bir kez daha okumuşsundur. Savaşların manasızlığı anlaşılmış, bilim duygu rejenerasyonunu başarmıştır. Hatta öyle ki sevmediğin dore dünya üzerinden kaldırılmıştır. Meğer kimse sevmiyormuş da doreyi, söylemeye cesaret edemiyormuş. Zaman zalim bir hoca olmaktan vazgeçmiş, şefkatli bir arkadaşa dönüşmüştür. Kimse hiç bir şeyi bölmek istemiyor, herkes 'de' ve 'ki'lerin yazılışını biliyormuş. Zengin de yokmuş, fakir de. Sevenler hiç ayrılmıyormuş.
Sigara hiç zarar vermiyormuş ve kimsede hırstan eser yokmuş. Herkesin çalışma amacı; daha güzel bir dünyaymış. Geceleri bile karanlık olmuyormuş ruhun, koklamayıp tadına baksan bile zarar gören olmuyormuş. Sivilce diye bir şey yokmuş hayatında ve yağmurun ilk başladığı anları farkedebiliyormuşsun. Nisan yağmurları mayısa taşmıyor, hayat yağmur altında oynanan futbol tadında geçiyormuş. Bir sabah uyanmışsın; rüyaların gerçek, yağmurun durduğu anı görünce şaşırmıyorsun.
En büyük sorunun mutluluk kaynaklı sürekli gülümseme ve sakalların batmasıyken hayat kısaca mükemmelmiş.
Yeryüzüne indiğinde söylediğin ilk söz "Keşke bu kadar uçmasaydım." olmuş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder