11 Mayıs 2008 Pazar

SİNAN SOFUOĞLU

Motorsiklet; yarınımın ışıklı parçası, uçan parçası, henüz doğmamış güzel kızım. Sandığım kadar masum değilmiş meğer. Bir can daha aldı mororsiklet sesinin sevdası. Antreman yapıyormuş, kayaya çarpmış. Motorsiklet tutkunu bir ailenin parçası. Daha önce trafik kazası dolayısıyla kardeş acısını görmüş birisi. Lastik kokusu pist rüyası... Motorsiklet tamircisi bir babanın oğlu. Üstelik platonik de değil sevgisi. Pistler de onu sevmiş olacak ki, başarıdan mahrum etmemişler. Daha çok yolu varken, daha çok şey başarabilecekken, dünyaya gözlerini kapatıvermiş. Sakat kalmaktan korkuyormuş ölmekten çok, kaza yapmak motorsiklet gülünün en kanatan dikeni. Allah'tan korktuğu olmamış.
Hızı sevmiş ki, motorsiklete tutulmuş. Hızı sevmiş ki hızlı yaşamış. Bize de arkasından son virajı dönüşünü izlemek kalmış. Bir motorcu daha genç ölmüş.Bir mektup daha ulaşnış sahibine, zarfı egzoz dumanı kokuyormuş. Kasklara alışkın başı kefeni çok yadırgamış. Hıza alışık bedeni öylece durmakta zorlanıyormuş. Sevenlerinin onun için yapacağı tek şey bir fatiha okumak olmuş.

Hiç yorum yok: