Hayatta karşısına ne çıkacağını asla bilemiyor insan, bu gün özlediklerinin yarın kendisi için ne ifade edeceğini…
Sıcak simit kokuları geliyor burnuma memleketten, memlekete daha sabah olmamıştır ya neyse…
Çaylar da istediğim gibi değil, galiba ben çok şey bekliyorum hayattan, bu denklemin bilinmeyeni derecesinden çok ama yine de inat ediyorum. Bazen boşveriyorum kendimi bana imrenen kaderin ellerine bırakıp umarsızca ellerimi kaldırıyorum. Bitti işte geride kaldı sanki tüm dertlerim. Ama kendimden de hiçbir şey kaçmıyor ki! Gözyaşlarım hücum ediyor gözlerime durduramıyorum, silemiyorum da; malum ellerim meşgul…
Bütün sevdiklerin yanındaysa, henüz hiçbir şarkı seni ağlatmıyorsa sakın arama hayatında yenilikler, bil ki canın yanacak çok kurcalarsan. Son gemin son tahta parçasına kadar yanacak ve sen vazgeçeceksin yazılar yazıp şişelere koymaktan. Artık gemiler yapsan bile korkacaksın, risk alamayacaksın demirden olacak yanmasın diye ve senin de yüreğin de kora dönecek ama yanmayacak. Mutlu olduğunu sanacaksın. Sen, büyük yalancı, hayatta en çok kendini kandıracaksın. Gemilerin de demirden, hep kıyıda bekleyecek yüzmeye kalkarsa denizin dibine düşecek. Bu defa korkmakta haklı olacaksın.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder