18 Nisan 2008 Cuma

START

Tübitak sergisindeydim beş gündür, yarı final henüz, yetmiş iki projenin on ikisi finale kaldı fakat bunların içinde bizim proje yoktu. Peki ben ne yaptım ödül töreninden sonra durumu idrak edince? Geriye bırakıverdim ilk defa yaşadığım güzellikleri ve ağlamadım. Onun yerine gelecek sene için bir projeye başladım. Ama hatırladıkça umut ve umutsuzluk arasında gidiş gelişlerimi, içim acımasa da artık büyüdüğümü farkediyorum. Ve bir şarkı çalıyor 'oysa bir umuttu hep' diyor...
Zaten alıştım umut etmeye , beklemeye sonuç almamaya. Beklenti içine girsem de çabuk çıkabilmeyi öğrendim. İnsanlar zalim, asla unutmamalıyım bunu. Söylediğim her sözü aleyhimde delil olarak kullanabilrler:)
Kimse vazgeçilmez değildir, bunu bir an önce kabul etsem iyi olur. Ayrıca kaçan kovalanır sözünün doğruluğunu ne kadar iyi bilsem de hayatımda geçerli olmayacak inatla...

Hiç yorum yok: