24 Ekim 2010 Pazar

Canım sıkkın, neden mi hiç sorma bence
Zamansızdı işte her şey bile bile lades yaptım kendime
Bazen soruyorum bu kadar mı umutsuzum, daha doğrusu bu kadar mı umutsuzdum? Geçmişi… neyse şu anda bundan daha önemli bir problem var; dün o eskiden kitapta okuduğum gibi vazgeçtik birbirimizden, fakat ben o kadar kolay sırtımı dönemedim ki! Korkularımın şu an en belirgin olanı, birbirimize dair elimizde zevk-i tahattürden başkasının kalmamış olması. Açıp içime ruhuma baksak sigara yanıkları görürdük
Belki bu yüzden… popüler kültürü yavaş yavaş içselleştirişim ve bu defa gerçekten içimi çekişim, ondan da önce umursamaz oluşum
Fonda bir Yeşilçam filmi muhtemelen Büyükada sahneleri; hani o saçlarına taç yaptığım… birden geçiyor nedense sahne, hem de hiç beklenmedik bir biçimde
Hava çok sıcak terliyorum, istanbul’a gidince dr house ve nip tuck izleyeceğim
Aslında kendimi dinlesem düşündüğüm her hece canımı yakmaya muktedir de ben kendimden kaçıyorum becerebildiğim ölçüde
Bir rüyaydı uyandık adı kaldı dilimizde…

Hiç yorum yok: