ne ümitler ve heyecanlarla başlayan istanbul serüvenim istanbulun bana ve benim de istanbula alışmamla devam ediyor. kimliksiz dizgelerim belki kimseyi enterese etmiyor fakat hayat savaşında en azından nakavt olmamaya inat etmiş ben bunu dda içten bir gülümsemeyle savuşturuyorum. belki içimi dinlesem ne kovuşturmalar hakeden disiplinsiz davranışlarım var genellikle kendimi önüne bıraktığım rüzgarın yol göstericiliğine güveniyorum...
gezdik geldik günlerdir özetle ve şimdi toparlanma zamanı ^I miss u :p^
13 Aralık 2009 Pazar
4 Kasım 2009 Çarşamba
118
adım adım ilerliyor insan. adım adım. hani evden ilk defa o kadar uzaklaştığınız gün vardır. daha önce o çizgiyi hiç geçmemişsinizdir. önceleri o çizgiye kadar gelinir sonra geri dönülür. ürkerek gelinen o çizgiye daha sonraki seferde ürkmeden gelinir. daha sonra o çizgi artık sıradanlaşır. ama yine de o çizgi beyinde yer eder. "yok asla" "mümkün değil o sınırı geçmem" demeyin işte. o sınırın ötesine, o çizginin ötesine adım atmakla başlıyor herşey.tıpkı ilk sigara içme deneyimi gibi. önce paket ele alınır. artık paketi incelemek çakmakları kurcalamak rutin hale gelir. sonra sigara dalı parmakların arasına alınır. koklanır ve "yoo işte en fazla bunu yaparım ben" "asla o mereti yakıp dumanını içime çekmem" demeyin... zaten ilk başlarda inanmazsınız. içenler de sigara dumanını zaten ciğerine çekmiyordur ki... olsa olsa yanaklarını dumanla şişirip dudaklarını büzerek dumanı havaya savuruyorlardır. ama o gün gelir çatar... o gün o duman soluk borusundan aşağıya iner... iniş o iniştir. artık geri dönülemez noktadadır insan.
o adımı atmayanlar, sınırları bilenlerin, sınırı aşmayanların çocukları şimdi ilkokula başlayacak... her gün aynı yoldan gidip gelenlerin, çaldığı müzik enstrümanında nota kitabındaki notalardan farklı olarak bir tane farklı notaya basmayanların... sen ise bütün şehri biliyorsun. sokak sokak. tanıyorsun. sınırların ötesindesin ama... sanki bu şehre uzaydan atılmış gibisin. bütün caddelerini bildiğin bu şehrin sokaklarına... yalnızsın...
o adımı atmayanlar, sınırları bilenlerin, sınırı aşmayanların çocukları şimdi ilkokula başlayacak... her gün aynı yoldan gidip gelenlerin, çaldığı müzik enstrümanında nota kitabındaki notalardan farklı olarak bir tane farklı notaya basmayanların... sen ise bütün şehri biliyorsun. sokak sokak. tanıyorsun. sınırların ötesindesin ama... sanki bu şehre uzaydan atılmış gibisin. bütün caddelerini bildiğin bu şehrin sokaklarına... yalnızsın...
5 Ekim 2009 Pazartesi
ne çok zaman geçti??
annemm
çok özlüyorum seni... bilmiyorum enterese ediyor mu düşüncelerim ruhunu? gözlerini görüyorum her sabah, güneşim diyorum. Yanımda başka dünyalara doğuyorsun ve ben korkuyorum yine sensiz tehlikeli yolculuklara çıkıp yollarda pişman olmaktan. Seni her sabah görüyor ve her zamankinden çok özlüyorum. korkuyorum kendimi başka gözlerde kaybetmekten n'olur tut beni. N'olur bırakma güneşim. Gururum tırmalıyor içerden göğüs kafesini. sen hatırlamazsın ama ben inat ediyorum.
çok özlüyorum seni... bilmiyorum enterese ediyor mu düşüncelerim ruhunu? gözlerini görüyorum her sabah, güneşim diyorum. Yanımda başka dünyalara doğuyorsun ve ben korkuyorum yine sensiz tehlikeli yolculuklara çıkıp yollarda pişman olmaktan. Seni her sabah görüyor ve her zamankinden çok özlüyorum. korkuyorum kendimi başka gözlerde kaybetmekten n'olur tut beni. N'olur bırakma güneşim. Gururum tırmalıyor içerden göğüs kafesini. sen hatırlamazsın ama ben inat ediyorum.
14 Nisan 2009 Salı
60
sabit fikirli olmak mı kötü?
arkada bıraktıklarına asla dönmemek mi? giderek daha seçici olurken niteleiksizleştiğimin farkında mıyım? az kaldı bir rüyanın daha finalindeyim, her rüya masal olmazmış öğrendim. çok sevdiklerimi kaybettim. kimi zaman kibarlığıma yenildim. evet sen eski ortağım içimdeki masum kızı defettin. bana patavatsızlzlığı yapıştırdıktan sonra kendi ettiklerini bir bilseydin. neyse... ama sakın unutma kabağın bir de sahibi var!
yine yalnızlık düşer payıma biliyorum. bilsem de yollar ayrılacak paralelliklerde bile. kırmızı kitaplar ihraç edilecek dünyamdan. ben yine çelişkilerimde yalnız kalacağım. YİNE DE
kimse hiçbir şeyi küçük bir kızken sevdiği kadar sevemez biliyorum. sen hayat öğretmenim benim gizli bir zaafım olarak kalacaksın. kendimle kavgalarımın baş sebebi olacaksın. itiraflarım gök kubbeyi inletse ne çıkar ben faniye bağlandıkça giderek daha çarnaçar... senden nereye kaçmalıyım bilmiyorum ama kaçmalıyım işte. Belki madrid, belki roma, belki moskova... belki sadece kalabalıklara karışmalıyım. telefonlara çıkmamalı, artık babamı üzmemeliyim.
aslında her şey hiç kimsemin melek olmadığını öğrenmemle başladı. hem de her şey!!!
arkada bıraktıklarına asla dönmemek mi? giderek daha seçici olurken niteleiksizleştiğimin farkında mıyım? az kaldı bir rüyanın daha finalindeyim, her rüya masal olmazmış öğrendim. çok sevdiklerimi kaybettim. kimi zaman kibarlığıma yenildim. evet sen eski ortağım içimdeki masum kızı defettin. bana patavatsızlzlığı yapıştırdıktan sonra kendi ettiklerini bir bilseydin. neyse... ama sakın unutma kabağın bir de sahibi var!
yine yalnızlık düşer payıma biliyorum. bilsem de yollar ayrılacak paralelliklerde bile. kırmızı kitaplar ihraç edilecek dünyamdan. ben yine çelişkilerimde yalnız kalacağım. YİNE DE
kimse hiçbir şeyi küçük bir kızken sevdiği kadar sevemez biliyorum. sen hayat öğretmenim benim gizli bir zaafım olarak kalacaksın. kendimle kavgalarımın baş sebebi olacaksın. itiraflarım gök kubbeyi inletse ne çıkar ben faniye bağlandıkça giderek daha çarnaçar... senden nereye kaçmalıyım bilmiyorum ama kaçmalıyım işte. Belki madrid, belki roma, belki moskova... belki sadece kalabalıklara karışmalıyım. telefonlara çıkmamalı, artık babamı üzmemeliyim.
aslında her şey hiç kimsemin melek olmadığını öğrenmemle başladı. hem de her şey!!!
3 Nisan 2009 Cuma
2007
kırılmak için bahane aramıyordum
bilmiyorsunsenineçokseviyordum
istesem de inanamam anlattıklarına
dönüp de birbaksana yaşattıklarına
bilmiyorsunsenineçokseviyordum
istesem de inanamam anlattıklarına
dönüp de birbaksana yaşattıklarına
31 Mart 2009 Salı
taklit
kaybettiğim kadarım.
Yanlızlığım kadar hayır diyorum... gökyüzü kadar
ve gökyüzüne sığınıyorum ;
çığlıklarımın sessizliği kadar.
mantıklı girişimlerime feda etmemişim meğer çocukluk sevgilerimi,
en sahici ve ucuz sevgimi kaybetmişim dünyalık düşlerimde.
tövbelerimi uzak bir merdivende bırakmışım
hiçbir prens getirmemiş arkamdan.
unutacakmışım karşılaştığım ilk tatlı gözde
tek bacaklı kızı seveni
harmanlayacakmışım mevlanayla laplace'i
buna doğru anlamadan koşmuşum
üstüme almışım en sıcak çöl rüzgarlarında
yakıcı anıların şalını
Yanlızlığım kadar hayır diyorum... gökyüzü kadar
ve gökyüzüne sığınıyorum ;
çığlıklarımın sessizliği kadar.
mantıklı girişimlerime feda etmemişim meğer çocukluk sevgilerimi,
en sahici ve ucuz sevgimi kaybetmişim dünyalık düşlerimde.
tövbelerimi uzak bir merdivende bırakmışım
hiçbir prens getirmemiş arkamdan.
unutacakmışım karşılaştığım ilk tatlı gözde
tek bacaklı kızı seveni
harmanlayacakmışım mevlanayla laplace'i
buna doğru anlamadan koşmuşum
üstüme almışım en sıcak çöl rüzgarlarında
yakıcı anıların şalını
23 Ocak 2009 Cuma
KANDIRIKÇI ZEÇİ
BİR UÇURUMUN DİBİNE MAZOŞİSTÇE YUVARLANMAKTA;
UÇURUMSA EN DERİNİ OLSUN LÜTFEN!
UÇURUMSA EN DERİNİ OLSUN LÜTFEN!
15 Ocak 2009 Perşembe
Sonuç
Mantıksız bir rabıtayı kalbimde teşekkül ettirdikten sonra söküp atmanın sancısını,kendimden bile gizlediğim bir bilinçle senin üzerine kurduğumbir hayal dünyasında gidermeye teşebbüs etmiştim.Halbuki hesaba katmadığım;Bu dünyada kendimi kaybetmek ihtimalinin, sancıya mukavemet göstermekten daha zorlu olmasıydı.Şüphesiz ben, biraz da gençliğin verdiği bir hararet ve gizemli olana aşırı ilgi duymahissiyle kendimi tahlil etmeden, edemeden yaşıyordum.
Fakat bilmelisin ki, her tedavinin ön şartı teşhistir.
Ben bu teşhisi tam olarak hastalığı sana haber verdiğim zaman tamamladım.Önceden de tahimin ettiğim gibi tedavi pek de zorlu olmuyor.En azından teşhisin kendisi kadar bilinmezliklerle dolu ve acı yüklü değil.Yaşasın irade gücü, yaşasın mantık!
Fakat bilmelisin ki, her tedavinin ön şartı teşhistir.
Ben bu teşhisi tam olarak hastalığı sana haber verdiğim zaman tamamladım.Önceden de tahimin ettiğim gibi tedavi pek de zorlu olmuyor.En azından teşhisin kendisi kadar bilinmezliklerle dolu ve acı yüklü değil.Yaşasın irade gücü, yaşasın mantık!
12 Ocak 2009 Pazartesi
ERAT
Saçların Ankara kokuyordu, bu yüzden;
Unutmak kolay oldu gülüşünü
Ankara kokusuz bir gaz balonun içinde
22,4 litre bir molü.
Dört mol Ankara var cephanelik niyetine
Cephedeyse gözlerin.
Benim celp kağıdım her daim kapıda
Zili çalacak, zincirlerini kırarsa...
Unutmak kolay oldu gülüşünü
Ankara kokusuz bir gaz balonun içinde
22,4 litre bir molü.
Dört mol Ankara var cephanelik niyetine
Cephedeyse gözlerin.
Benim celp kağıdım her daim kapıda
Zili çalacak, zincirlerini kırarsa...
5 Ocak 2009 Pazartesi
HER ŞEY TAMAM DA İNSANLIK NEREDE?
Her şey tamam da
Misketlerim nerde anne
Kendiminkileri bilmiyorum da
Komşumuzun misketleri bende kalmış
Gözlerime dizlerime durmuş anne
Hayat, daha büyümeden esaslı vurmuş
Bil ki
Onların suçu yok bu işte
Onlar sadece kandilerini savunuyorlar
Benden, yedi yaşındaki Abdullah'tan
Sen olsan, sen de
Korkmaz mıydın benden?
Doğru ya
Canlarını acıttım komşularımızın
Küçük kızlarının elinden oyuncak bebeğini aldım
Bu yüzden onlar da
Misetlerimi alıp
Kendi misketlerini yağdırdılar üzerime
Onların suçu yok bu işte
Tüm suç benim itiraf ediyorum işte
Her şey tamam da
Yine de ellerim nerde anne?
Neden dünya kıpkırmızı
Gözlerim kanla mı dolmuş anne?
Yine de lütfen üzülme
Belki bir gün gelirim yine
Okuldan gelir gibi, huzurlu gibi...
İnsanlaşır İsrail
O zaman kemiklerim çürümemiş olur
Ben hiç ölmemiş olurum
Küçük ölülerin kemikleri
Çürür mü anne?
İsrail'in insanlaşma ihtimali neyse,
Benim de dönme ihtimalim o.
Yine de üzülme
Biz ölsek de Rabbimiz var
Onlar yaşarlarsa da yalnızlar
Onlar için dua et!
Çünkü kalpleri evirip çeviren
Gerek ve yeter şart "O".
Misketlerim nerde anne
Kendiminkileri bilmiyorum da
Komşumuzun misketleri bende kalmış
Gözlerime dizlerime durmuş anne
Hayat, daha büyümeden esaslı vurmuş
Bil ki
Onların suçu yok bu işte
Onlar sadece kandilerini savunuyorlar
Benden, yedi yaşındaki Abdullah'tan
Sen olsan, sen de
Korkmaz mıydın benden?
Doğru ya
Canlarını acıttım komşularımızın
Küçük kızlarının elinden oyuncak bebeğini aldım
Bu yüzden onlar da
Misetlerimi alıp
Kendi misketlerini yağdırdılar üzerime
Onların suçu yok bu işte
Tüm suç benim itiraf ediyorum işte
Her şey tamam da
Yine de ellerim nerde anne?
Neden dünya kıpkırmızı
Gözlerim kanla mı dolmuş anne?
Yine de lütfen üzülme
Belki bir gün gelirim yine
Okuldan gelir gibi, huzurlu gibi...
İnsanlaşır İsrail
O zaman kemiklerim çürümemiş olur
Ben hiç ölmemiş olurum
Küçük ölülerin kemikleri
Çürür mü anne?
İsrail'in insanlaşma ihtimali neyse,
Benim de dönme ihtimalim o.
Yine de üzülme
Biz ölsek de Rabbimiz var
Onlar yaşarlarsa da yalnızlar
Onlar için dua et!
Çünkü kalpleri evirip çeviren
Gerek ve yeter şart "O".
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)